İçindekiler
Ticari faaliyet içinde olan işletmeler, genellikle karlılığını kontrol altında tutmak ve müşterilerle iyi ilişkiler kurmayı istemektedir. Fakat bu süreçte işletme, verimli kararlar alabilmesini etkileyen birtakım zorluklarla karşılaşabilmektedir. İşletmelerin en sık karşılaştığı zorluklardan birisi tahsilat sürecinde yaşanan aksaklıklardır. En nihayetinde gecikmiş ödemeler, şirketin günlük operasyonları üzerinde oldukça etkili olabilmektedir. Bu sebeple, blog yazımızda “Firmaların Tahsilat Sürecinde Karşılaştığı Zorlukları” ele aldık.
Şirketlerde sıklıkla görülen zorluklardan biri teknoloji ve otomasyon eksikliği sebebiyle tahsilatların gecikmesidir. Bu eksiklik, yalnızca işletmelerin tahsilat sürecini verimsiz kılmaz. Aynı zamanda insan hatası olasılığını da artırmaktadır.
Öncelikle işletmeler tahsilat sürecinde, borçlunun ödemesini neden yapmadığını tespit etmelidir. Borçlu taraf düzenli olarak mı ödemelerini geciktiriyor yoksa gerçek mali sorunlar nedeniyle mi ödeyemiyor, bunu iyi ayırt etmek gerekmektedir. Bu sınıflandırma, borçlu kişiye karşı sergilenecek tutum konusunda işletmeye yardımcı olmaktadır. Bu şekilde geciken ödemelerle ilgili sorunu çözmek için gerekli adımlar atılarak tahsilat süreci güçlendirilebilmektedir.
Tahsilat sürecindeki verimi azaltan faktörlerden biri de müşteri bilgilerinin doğru kayıt edilmemesidir. Bu süreçte, müşteri bilgilerinin tam girilmesi ve teyit mekanizmaları aracılığı ile doğruluğunun tespit edilmesi çok önemlidir. Çünkü müşteri bilgilerinin güncel olmaması müşteriye ulaşamama gibi sorunlar doğurmaktadır.
İşletmeler, tahsilat sürecinde müşteri ile iletişimini manuel yöntemlerle sürdürmektedir. Bu durum hem tahsilat sürecini uzatmakta hem de çalışanların vakit kaybetmesine sebep olmaktadır. Müşteri ile firma arasındaki iletişimin verimli bir şekilde sağlanması için bu süreçlerin otomatikleştirilmesi gerekmektedir. Örneğin, müşteriye gönderilen otomatik bildirimler, mailler gibi.
Şirketin, sahip olduğu tahsilat politikası tahsilat sürecini etkilemektedir. Örneğin esnek bir politika benimseyen şirket alacak miktarını artırabilirken; katı politikalar uygulayan şirket bu sebepten dolayı müşterisini kaybedebilmektedir. Bu sebeple işletmeler, sektöre ve müşteri yapısına uygun tahsilat politikası belirlemelidir.
Bir şirkette, borçları yüzünden şüpheli sıfatına düşmüş müşterilerin tespit edilmesi için şirket içi kara liste uygulaması yapılması gerekmektedir. Böyle bir listenin eksikliğinde aynı müşteri yeniden işletmenin hizmetlerinden faydalanmak isteyebilir. Şirket içi kara listenin yapılmaması, güncel tutulmaması ve kullanılmaması bu müşterinin şirket ile yeniden ticari faaliyet içine girmesine neden olabilmektedir.
Kübra Taşcı